Ezop Masalları

Aslan ile Fare

aslan ile fare masalı
Küçük bir fare, kibirli bir aslanı kurtararak ona herkesin bir gün faydalı olabileceğini öğretir. Bu olay, ikisinin dostluğunun başlangıcı olur.

Aslan ile Fare Masalı

Ormanda bir fare varmış. Bu fare her zaman korku içinde yaşarmış. Tilkiden, kurttan, en çok da yaban kedisinden korkarmış. Hatta bir dal kırıldığında bile ödü kopar, yüreği ağzına gelirmiş. Geceleri uykusuz kalır, en ufak bir ses duysa hemen saklanacak bir yer ararmış. Hayatı korkularla dolu olduğu için hiçbir zaman huzurlu hissedemezmiş.

Bir gün fare, bu korkuyla daha fazla yaşayamamaya karar vermiş. İçindeki tüm cesareti toplayarak ormanın kralı aslanın yanına gitmiş. Aslan mağarasında dinlenirken fare dikkatlice yanına yaklaşmış ve titreyen bir sesle konuşmaya başlamış:

“Haşmetli kral,” demiş, “Ben bu ormanda en zavallı hayvanım. Her şeyden korkuyorum, artık bu korkuyla baş edemiyorum. Sizi rahatsız etmek istemem ama beni mağaranıza alır mısınız? Sessizce bir köşede otururum, size hiç yük olmam. Belki bir gün size faydam dokunur.”

Aslan, fareyi sabırla dinlemiş ama bu isteğe çok sinirlenmiş. Gözleri öfkeyle parlayarak kükremiş:

“Sen kendini ne sanıyorsun! Ben, koca bir kral, senin gibi küçücük bir yaratığa mı ihtiyaç duyacağım? Defol git buradan, yoksa seni bir pençede ezerim!”

Fare korkudan titreyerek ormandan uzaklaşmış ve bir deliğe saklanmış. Günlerce oradan çıkmamış. Fare, aslanın sözlerini düşündükçe kendini daha da küçülmüş ve çaresiz hissetmiş. Fakat bir yandan da aslana yardım edebilmenin hayalini kurmuş.

Bir gün aslan avlanmaya çıkmış. Güçlü ve cesur bir şekilde ormanda dolaşıyormuş. Ancak yolda fark etmediği bir tuzağa düşmüş. Çukurun içindeki bir ağ, aslanın tüm vücudunu sarmış. Kral aslan, tüm gücüyle kurtulmaya çalışmış ama ağ çok sağlam ve sık dokunmuşmuş. Aslan bir kez daha denemiş ama nafile. Günlerce çukurda kalmış, açlık ve susuzlukla mücadele etmiş.

“Ah, keşke fareye böyle kaba davranmasaydım,” diye düşünmüş. “Belki onun küçük dişleri bu ağı kesebilirdi. Şimdi burada öleceğim ve bu benim kibirim yüzünden olacak.”

Tam o sırada fare ortaya çıkmış. Çukurun yanına gelip aslanın halini görünce hiç tereddüt etmeden ağları kemirmeye başlamış. Fare, gece gündüz çalışarak aslanı serbest bırakmış. Aslan, utanç ve minnettarlıkla fareye teşekkür etmiş:

“Beni bağışla, seni küçümsediğim için çok pişmanım. Senin bu küçücük bedeninde büyük bir cesaret ve iyilik varmış. Bundan sonra sen benim en iyi dostumsun. Gel, mağaramda birlikte yaşayalım.”

Fare bu teklifi kabul etmiş ve aslanla birlikte yaşamaya başlamış. Artık aslan fareyi her tehlikeden koruyormuş, fare de aslana yardımlarıyla destek oluyormuş. İkisi, dostluğun ne kadar değerli olduğunu öğrenmiş ve bir ömür boyu mutlu yaşamışlar.

Gökten üç elma düşmüş: biri masalı yazanın, biri okuyanın, biri de dinleyenin başına!

Daha Fazla Göster

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu