Tavşanlar ve Kurbağalar
Hayvanlar arasında en korkak türün tavşanlar olduğu söylenirmiş. En ufak bir sesten bile korkar, kalpleri hızla çarparmış. Bazen kendi ayak seslerinden, bazen de gölgelerinden bile korkar hale gelmişler. Ormandaki tüm hayvanlardan korktukları için, kendilerine tehlike olarak görüyorlarmış. Her gün korku içinde yaşamak, sonunda tavşanların canından bezdirmiş. Ormandaki tüm tavşanlar bir araya gelip bu sorunu çözmek için çare aramışlar.
Tavşanlardan biri şöyle demiş:
‒ Sevgili dostlar, korkuyla daha ne kadar yaşayacağız? Duyduğumuz her sesten, gördüğümüz her canlıdan korkuyoruz. Gökyüzünde uçan kuş da, yeryüzünde gezen tilki de bizim için tehlike oluşturuyor. Aç yırtıcılar sürekli peşimizde, hangi yırtıcının hedefinde olacağımızı bilmiyoruz. Hepsi bizi avlamaya çalışıyor. Bu şekilde nereye kadar devam edeceğiz? Her gün bu korkuyla yaşayamayız. Bu ormanı terk edelim, kimsenin bizi bulamayacağı ıssız bir yere göçelim. demiş.
Tavşanın sözlerine hepsi hak vermiş. Hep beraber ıssız bir yere gitmek için birbirlerine söz vermişler. Tavşanlar şarkılar söyleye söyleye, dans ede ede yola çıkmışlar. Yolda bir gölün kenarında dinlenmek istemişler. O sırada gölün sakinleri kurbağalar da gölün kenarın hoplayıp zıplıyorlarmış. Tavşanların kendilerine doğru gelirken çıkardıkları gürültülü sesi duyan kurbağalar, korkup, sağa sola kaçmaya başlamışlar. Kurbağalar, can havliyle kendilerini suya atmayı başarabilmişler.
Kurbağaların, korkudan kaçışını gören Bilge Tavşan, diğer tavşanlara şöyle demiş;
‒ Bekleyin! Bekleyin! Gitmek için bu kadar acele etmeyelim. Ormanda bizden daha korkaklar da varmış!
Tavşanlar, Bilge tavşanın sözlerini duyunca duraksamışlar. Herkes birbirine bakmış ve ormandan gitmekten vazgeçmişler. Bilge tavşan, sözlerine devam etmiş:
‒ Kardeşlerim, gördüğünüz gibi bizden korkan başka canlılar da var. Belki de korkularımızı yenmek için biraz daha cesur olmalıyız. Her şeyden korkarak yaşamak yerine, kendimize güvenmeyi öğrenmeliyiz. Belki de korkularımızı yenmek için birbirimize destek olmalıyız.
Tavşanlar, yaşlı tavşanın sözlerinden etkilenmişler ve birbirlerine destek olmaya karar vermişler. Artık her küçük sesten korkmak yerine, birlikte hareket ederek korkularını yenmeye çalışmışlar. Zamanla, tavşanlar daha cesur olmuş ve korkularını yenmeyi başarmışlar.
Bu olaydan sonra, tavşanlar arasında bir dayanışma ve cesaret hikayesi olarak anlatılmaya başlanmış. Her yeni nesil tavşan, bu hikayeyi dinleyerek cesaretlenmiş ve korkularını yenmek için birbirlerine destek olmuşlar.
Ve böylece, tavşanlar artık her şeyden korkan bir tür olmaktan çıkmış ve cesur, dayanışma içinde yaşayan bir topluluk haline gelmişler.
GERCEKTEN MUKEMMEL BİR MASAL OLUVERMİS ELLERİNİZE SAGLİK