Türk Masalları

Minik Serçe ile Avcı

avcı ile serçe masalı

Minik Serçe ile Avcı Masalı

Bir zamanlar, bir avcı, kuş avlamak için bir tuzak kurdu ve tuzağa minik bir serçe yakalandı. Avcı, minik serçeyi eline aldığında büyük bir şaşkınlık yaşadı çünkü minik serçe konuşuyordu!

Minik serçe şöyle dedi:

“Ey insan oğlu, sen birçok koyun, sığır, deve yedin; onların etleriyle bile doymadın. Benim küçücük etimle mi doyacaksın? Ben senin dişinin kavuğunu bile dolduramam. Eğer beni serbest bırakırsan sana üç öğüt vereceğim. Bu öğütler, sana benden daha faydalı olabilir. İlkini burada elinde, ikincisini şu damın üzerinde, üçüncüsünü ise şu ağacın dalında vereceğim. Eğer bu öğütleri dinlersen, ömrün boyunca mutlu olursun.”

Avcı, bu teklifi beğendi. Zaten eti olmayan bu minicik serçeyle karnını doyuramayacağını düşünerek minik serçenin öğütlerinin işe yarayabileceğini düşündü ve dedi ki:

“Peki, söyle bakalım.”

Minik serçe ilk öğüdünü vermeye başladı:

“İlk öğüdüm şu: Olmayacak bir şeye sakın inanma.”

Bunu söyledikten sonra minik serçe, avcının elinden uçarak karşıdaki damın üzerine kondu ve ikinci öğüdünü verdi:
“İkinci öğüdüm ise şudur: Elinden kaçırdığın fırsatlara hiçbir zaman üzülme.”

Sonra minik serçe devam etti:
“Ahmak insanoğlu, eğer beni öldürseydin kursağımda 250 gram ağırlığında bir inci bulacaktın. Bu inci seni de çocuklarını da zengin ederdi. O inci senindi ama kısmetin değilmiş. Öyle bir inci kaçırdın ki dünyada eşi benzeri yoktu.”

Avcı bunu duyunca üzüntüyle saçını başını yolmaya başladı:
“Eyvah! Kendi ellerimle şansımı kaybettim. Ah benim akılsız kafam!”

Kuş, avcının bu halini görünce alaycı bir şekilde konuştu:
“Ey aptal adam! Az önce sana ne öğüt verdim? Şu haline bak. İnci elinden gitti diye neden üzülüyorsun? Sana ‘Elinden kaçırdığın fırsata hiçbir zaman üzülme’ demedim mi? Ayrıca ilk öğüdümde ‘Olmayacak bir şeye sakın inanma’ demiştim. Benim 250 gram gelmediğimi bildiğin halde nasıl olur da içimde 250 gramlık bir inci olduğuna inanırsın?”

Avcı, minik serçenin sözleri üzerine hatasını fark etti ve aklı başına geldi.
“Tamam, güzel serçe! Son bir öğüdün kaldı. Onu da söyle de git,” dedi.

Minik serçe, bir dalın üzerine kondu ve alaycı bir şekilde cevap verdi:
“Hayret doğrusu! İlk iki öğüdümü çok iyi tuttun da üçüncüsünü mü tutacaksın?” dedi ve gökyüzünün maviliklerine doğru kanat çırparak uçup gitti.

Daha Fazla Göster

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu