Sihirli Fasulye
Sihirli Fasulye Masalı
Bir varmış, bir yokmuş,
Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde,
Develer tellal iken, pireler berber iken,
Ben annemin beşiğini tıngır mıngır sallar iken,
Uzak diyarlarda bir köy varmış, bu köyde de bir dul kadın ve tembel bir oğlu yaşarmış. Kadının, sorumluluk almak istemeyen tembel bir oğlu varmış. Zor durumda oldukları için ellerinde kalan tek varlıkları, “Alagöz” adındaki sevimli ineklerini satmaya karar vermişler. Kadın, oğluna ineği pazara götürüp iyi bir fiyata satmasını söylemiş.
Delikanlı, ineği alarak pazara doğru yola çıkmış. Yolda, yaşlı ve bilge görünümlü bir adamla karşılaşmış. Adam, ineği dikkatlice incelemiş ve delikanlıya,
“Evlat, eğer bu güzel ineği bana verirsen, sana çok değerli bir şey sunacağım,” demiş. Cebinden beş tane fasulye tanesi çıkarmış.
“Fasulye mi?!” diye şaşkınlıkla sormuş delikanlı.
“Evet, ama bunlar sıradan fasulyeler değil; sihirli fasulyeler!” demiş adam. Bu sözler delikanlının hoşuna gitmiş ve fasulyeleri alarak ineği adama vermiş. Eve dönerken oldukça heyecanlıymış.
Eve varır varmaz, “Anne Anne! Bak, inanılmaz bir şey buldum!” diyerek elindeki fasulyeleri göstermiş. Ancak annesi buna çok kızmış, fasulyelerin sihirli olduğuna inanmamış ve onları pencereden dışarı atmış. Daha sonra oğlunu düşünmesi için odasına göndermiş.
Ertesi sabah, delikanlı uyandığında gözlerine inanamamış. Pencereden dışarı baktığında, gökyüzüne kadar yükselen devasa bir fasulye sırığı görmüş. Heyecanla dışarı çıkmış ve fasulyeye tırmanmaya başlamış. Uzun bir tırmanıştan sonra, kendini gökyüzünde, her şeyin devasa olduğu başka bir dünyada bulmuş.
Uzaktaki büyük bir ev dikkatini çekmiş. Merakla evin kapısını çalmış. Kapıyı nazik bir kadın açmış.
“Yardım edebilir misiniz? Yiyecek bir şeyiniz var mı?” diye sormuş delikanlı.
Kadın, “Sana biraz yiyecek verebilirim, ama bu evde dev bir adam yaşıyor. O geldiğinde saklanman gerek, çünkü burayı kendisi dışında kimsenin ziyaret etmesini istemez,” demiş.
Delikanlı, yemeğini yerken uzaktan güçlü bir ses duyulmuş:
“huuv-buuv-cuuv-puuv”
”Burada yeni bir ziyaretçi var galiba!”
Kadın, delikanlıyı telaşla güvenli bir yere saklamış ve “Bir şey yok, belki bahçedeki çiçeklerin kokusunu aldın,” diyerek devin dikkatini dağıtmış. Dev, bir süre sonra bir altın kesesiyle oynamaya başlamış. Yorulunca uyuyakalmış.
Delikanlı, devin uyuduğunu görünce cesaretle keseyi almış ve sessizce fasulye sırığından aşağı inmiş. Eve döndüğünde annesi, altın kesesini görünce şaşkına dönmüş ve çok mutlu olmuş. Bu altınlarla hayatlarını kolaylaştırmışlar.
Bir süre sonra altınlar tükenince delikanlı, sihirli fasulyeye bir kez daha tırmanmaya karar vermiş. Bu sefer devin yaşadığı evi dikkatlice incelemiş. Dev, bu kez bir tavuğa seslenerek, “Yumurtla!” demiş. Tavuk, altın bir yumurta vermiş. Delikanlı bu duruma hayran kalmış ve dev uyuduktan sonra tavuğu da yanına alıp evine dönmüş. Artık, delikanlı ve annesi rahat bir hayat sürmeye başlamış.
Ancak delikanlı, üçüncü kez şansını denemek istemiş. Bu kez sihirli bir gitar olduğunu öğrenmiş ve onu almak istemiş. Fasulye sırığından yukarı çıkmış, devin dikkatini çekmeden gitarı almış. Gitarın altın gibi parlayan telleri ve güzel melodileri varmış.
Delikanlı, gitarı alıp evine dönmüş ve bu efsanevi eşyaları sayesinde annesiyle birlikte mutlu bir yaşam sürmüş. Tavuk, her gün altın yumurta vermeye devam etmiş, gitar ise melodileriyle evlerini neşeyle doldurmuş. Kim bilir, belki delikanlı bir prensesle evlenmiş ve mutlulukları daha da artmıştır!