Kartal ile Kuzgun
Kartal ile Kuzgun Masalı
Vakti zamanında, gökyüzünün en çevik ve en kuvvetli kuşlarından biri olan bir kartal varmış. Kartal, bir gün yüksek bir dağın yamacında otlayan bir koyun sürüsünü fark etmiş. Hızla süzülerek aşağı inmiş ve güçlü pençeleriyle bir koyunu tuttuğu gibi havaya kaldırıp yuvasına götürmüş .
Komşusu kuzgun, kartalın avı kolayca yakalayıp yuvasını götürmesini hayranlıkla izliyormuş. Kuzgun, bir gün kendi kendine,
“Ne kolay avlanıyor, ben de kartal gibi avımı kolayca yakalayabilirim. Ben de uçabiliyorum, benim de güçlü pençelerim ve kanatlarım var.” demiş.
Kuzgun, bir gün tüm cesaretini toplayıp kartalın yaptığı gibi bir sürüyü gözüne kestirip, avlanmaya karar vermiş.
Kuzgun, yüksek bir ağacın tepesinden süzülerek koyunların arasına inmiş ve bir kuzuyu yakalamış. Ancak tuttuğu kuzunun yünü o kadar kalınmış ki, kuzgunun pençeleri yüne takılıp kalmış. Kuzgun, ne kadar kuzuyu kaldırmaya çalışmışsa da gücü yetmemiş. Kuzu, kuzgunu sırtında taşıyarak dolaşmaya başlamış.
Zavallı kuzguncuk, çaresizce çırpınırken, çoban gelmiş ve kuzgunu kanatlarından tuttuğu gibi kuzunun sırtından almış. Çoban, kuzgunun kanatlarını yolmuş ve bir çuvala atmış. Daha sonra evine götürüp çocuklarına oyuncak olarak vermiş.
Bu olaydan sonra kuzguncuk, herkesin kendi yeteneklerine göre hareket etmesi gerektiğini anlamış. Başkalarını taklit etmeye çalışmanın, beklenmedik sonuçlar doğurabileceğini öğrenmiş.